Amasra’daki maden faciası davası devam ediyor
Tahlisiye ekiplerinden tanık maden mühendisi Coşkun Aydın, “ilk gün saat 21.00’de olay yerine geldik. Biz eksi 250 kotunda gaz yükseldiği için müdahalede bulunmadık, orada bekledik. Sabaha karşı 1 arkadaşın ocakta olduğu bilgisini aldıktan sonra eksi 320 kotuna indik. Oradan bir kişiyi çıkardık. Girdiğimiz yerde temiz hava vardı. Patlamanın nerede gerçekleştiğine dair bir bilgim yok” dedi.
‘SON CENAZEYİ ÇIKARDIK, VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜ VARDI’
Tahlisiye ekibinde görevli maden işçisi Mustafa Açıkgöz, mahkeme başkanının “O gün neredeydiniz, nasıl müdahale ettiniz?” sorularına, “Saat 20.00’de Amasra’ya geldik. Ocağa girdiğimizde eksi 250 kotunda girecektik ama nefeslik bölümünde yangın var dediler, çok duman vardı. Orda metan gazının yüksek olması nedeniyle dışarıya çıktık. Daha sonra ertesi gün sabah son bir cenazenin içeride kaldığı bilgisi verildikten sonra ekip hazırlandı. Eksi 350 kotuna inerek, cenazeye ayak girişinden aldık. Cenazenin üzerine tahkimatlar vardı, üzerini açtık. Arkadaşlarımızla birlikte beraber çıkarttık. Yüzünde herhangi bir şey yoktu. Vücut bütünlüğü vardı. Sadece ayağı kırıktı. Daha önce böyle bir şey yaşamadım” dedi.
‘OCAKTA AÇIK ALEVİN YANSIMALARINI GÖRDÜM’
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğündeki tahlisiye ekibinde yer alan hazırlık işçisi Mustafa Özsoy, “Biz Amasra’ya saat 21.00’de geldik. Bütün tahlisiye ekipleriyle birlikte aşağıya indik. Eksi 320 kotuna indik. Orada son cenazelerin olduğu yerde ‘gaz yükselmesi var’ dediler daha sonra çıktık. Orada duman vardı açık alevin yansımalarını gördük. Cenazelerin üzerinde yüzeysel yanıklar vardı” dedi.
PATLAMADAN ÖNCEKİ VARDİYADA ÇALIŞANLAR MADENCİLER İFADE VERDİ
Zonguldak tahlisiye ekibinde görev yapan madencilerin dinlenmesinin ardından, patlamadan önceki vardiyada görev yapan madencilerin tanık olarak dinlenmesine başlanıldı.
‘AZ İŞÇİ İLE ÇOK KÖMÜR ÇIKARIYORDUK’
Maden işçisi Murat Yılmaz, patlamadan bir önceki 08.00-16.00 vardiyasında çalıştığını belirterek, “Olaydan sonra ocağa geri döndüm. Ocakta eksi 350 kotuna sonra eksi 320 kotuna çıktık. Aşağıda yangın var denilinceye kadar orada bekledik. Yangın var denilince yukarıya çıktık. Olayın başladığı yer eksi 320 ya da eksi 350 kotunda olabilir, tam olarak bilemiyorum. İşyerinde üretim baskısı vardı. Az işçiyle çok kömür çıkarıyorduk. Maske eğitimlerinde de tek kişi maskeyi açıp gösteriyordu. Havalandırma konusunda bir sıkıntı olduğu ve pervane değişeceği için izne ayrılacağımızı söylüyorlardı” dedi.
SENDİKA TEMSİLCİSİ: YUKARIDAN AŞAĞIYA ÜRETİM BASKISI VAR
Mahkemede Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şubesi yönetimi adına emniyet servisinde görevli maden işçisi Hüseyin Çalışkan tanık olarak dinlendi. Çalışkan, patlama anında yaşadıklarını anlatarak, “Ben o gün gündüz vardiyasındaydım. Ocaktan çıktıktan sonra eve geldim ve patlama haberini aldıktan sonrası Amasra’ya giderek hemen ocağa indim. Hemen kurtarma çalışmasını yaptım. Eksi 300 kotuna çıktığımda orada Rıdvan Acet’i gördüm. Daha sonra ayak başı olan eksi 350 kotuna indim. Orada suni tenefüs yaptığım arkadaşlar oldu. Sonrasında orada duman kokusu geldi, yangın gibiydi. Diğer arkadaşlarımız ‘yangın çıktı’ dedi. Bizde yeniden dışarıya çıktık. Ocakta tamamen yukarıdan aşağıya üretim baskısı vardı. Eksi 350 kotunda taş tozu yoktu. Yukarılarda vardı. Biz her ay sendika olarak yaptığımız toplantılarda bu sıkıntıları kurum amirlerine bildirdik” diye konuştu.
Duruşmada 34 tanık maden işçisi dinlenirken, yarın da tanıkların dinlenmesi için duruşmaya devam edilecek.